YAZILAR

cc

18 Temmuz 2019 Perşembe

İNŞALLAH...

-- Amca afedersiniz...Pamukkale turizm'in yazıhanesini arıyorum?..

-- İnşallah bulursun kızım...

...........

ADRES...

-- Amca,Minibüs durakları nerde biliyo musun?

-- Biliyorum...

.............

GELME....

-- Fikri,yemekler dolapta,acıkınca ısıtır yersin,ben pazara çıkıyorum,bişey diyo musun?

-- Geri gelme..

................

SU DÖK..

-- Midemde bi yanma var Fikri...

-- Su dök..

...............

NE LÜZUM VAR?

-- Fikri hiç kışın denize girdin mi?

-- Ne lüzum var.

...............

ANLARSIN...

-- Fikri sen niye böyle huysuz,negatif bi adamsın?

-- Benim yaşıma gelince anlarsın...

-- Ben senden beş yaş büyüğüm Fikri..

-- Demek ki hiç anlayamayacaksın...

..............

BEŞİKTAŞ NEDİR?

-- Fikri amca,bu akşam Beşiktaş ne olur?

-- Beşiktaş nedir?.

..............

BİZDE OLMAZ..

-- Fikri amca,hiç aşık oldun mu?.

-- Bizde olmaz öyle şeyler.

...............

YAŞLILIK..

-- Fikri yahu..Ne olacak bizim bu yaşlılık halimiz?..Son zamanlarda sık sık,gözümde olduğunu unutup,gözlüklerimi arıyorum,bulamayınca sinir oluyorum..

-- Bi gözlük daha al,onu takıp da ara...

...............

SENELER GEÇMESEYDİ...

-- Fikri,ne düşünüyorum biliyo musun..

-- Bilmiyorum.

-- Seneler geçmeseydi biz bu kadar yaşlanmazdık.

-- Doğru söylüyosun.Biraz önce ben de aynı şeyi düşünüyordum.

-- Vallaha mı?
                         
-- Nusret sen git artık.Senin sohbetinden hoşlanmıyorum.Bi daha da yanıma gelme.

-- Tamam Fikri?...Sen bilirsin...

-- Gidecek misin??

-- Tamam..Gidiyoruz...Allah Allaaah...Cins midir nedir?..

-- Kendi kendine de konuşma!

-- Tövbe tövbeee...Konuşanda kabahat...

-- Yanlış yöne gidiyosun,evin bu tarafta!...

Sersemledi...

...............

MEMLEKET NERESİ?..

-- Fikri senin memkeket neresi?

-- Türkiye.

-- Yok,onu demiyorum,nerde doğdun?

-- Evde doğdum.

-- Yok yahu..Nüfusa kayıtlı olduğun yeri soruyorum?                                                  
-- Nüfus müdürlüğü.

-- Onu demiyorum Fikri,babanın memkeketi neresi?

-- Babam öldü,artık bi memleketi yok.

-- Hayır yani,sülalen nerde yaşıyo?.

-- Karada.

-- Kökenini sordum Fikri?

-- Hazreti Adem.
                 
-- O değil yahu,dedelerini sordum,dedelerin nerden geldi?

-- Topraktan.

-- Allah Allaaah...Bitürlü anlatamıyorum derdimi...

-- Dert olsa anlardım.

-- Neyse...Ben gideyim en iyisi..

-- En iyisi...

.............

SENİ GÖRDÜM...

-- Ramiz,nasılsın?

-- Oooo Fikri abi?...Seni gördüm daha iyi oldum..

-- Niye?..Niye beni görünce daha iyi oluyorsun,çok mu kötü görünüyorum??

-- Yok be Fikri aabi...Sen de herşeyi ters anlıyorsun..

-- Sen de anlamsız anlamsız konuşma.

-- Fikri abi ayıpoluyo ama...Yaşına saygımız var?...

-- Yaşıma saygı duyma,bana saygı duy,sayılara saygı duyulmaz.

-- Tamam Fikri abi,bişey demiyorum.

-- Diyecek bişey bulamamışsındır da,ondan.

-- Ya,git Allahaşkına!.

-- Ben yeni geldim,sen git.

-- Gidiyorum!

-- Güle güle.

Ramiz?

-- Ne var yahu??

-- Nasılsın diye sormuştum,hala doğru dürüst bi cevap alamadım.

-- İyiyim yahu,iyiyim!.

-- Hah,şöyle...."ÇAY ISMARLA DA İÇELİM"

-- Fikri hadi bi çay ısmarla da içelim!

-- Zıkkım iç.

-- Aşkolsun Fikri!...

Laf mı şimdi bu?..

Senin çayına kalmadık,çok şükür o kadar paramız var..

-- O zaman niye ısmarlıyorum?

-- Ne acayip bi adamsın sen yahu...Bugün iki çay içeriz,sen verirsin..yarın iki çay içeriz,ben veririm..

-- Sonunda herkes kendi içtiklerinin parasını verecekse,bu varyasyon niye?..."ÇALIŞIYO MUSUN BİYERDE?."

-- Fikri nasılsın,n'apıyosun,çalışıyo musun biyerde?.

-- SANA NE!..

-- Yok,seni bütün gün buralarda görüyorum da..çalışmıyosun galiba..

-- SANA NE?!.

-- Allah Allaaah..sadece sorduk yahu!.Senin çalışıp çalışmamandan bana ne..

-- Ben de onu diyorum,SANA NE!İLGİ...

-- Fikri,bu benim oğlum..

-- Merhaba!..

-- Merhaba desene oğlum Fikri amcana!

-- Merhaba...

-- Adın ne senin?

-- Ekrem..

-- Okula gidiyo musun?

-- Gidiyorum..

-- Kaça gidiyosun?

-- Dokuzuncu sınıfa gidiyorum..

-- Büyüyünce ne olacaksın?

-- Yazılım mühendisi..

-- Hangi takımı tutuyosun?

-- Beşiktaş..

-- Aferim...Tamam.Gidebilirsin..

-- ..............

-- ................

-- ................

-- Baba,ne tuhaf bi amca senin bu arkadaşın..

-- Fikri acayip adamsın valla..Neydi şimdi bu?

-- Ne demek neydi şimdi bu?...Çocuğunu getirdin,bana gösterdin,ben de ilgilendim, sorulması gereken bütün soruları sordum..

Sonunda da aferim dedim...

Daha ne yapayım?.Kucağıma alıp dizimde mi zıplatayım?..

-- Tuhaf adamsın valla...Yürü oğlum..

-- Güle güle...JÜLİDE KİM?

-- Fikri amca merhaba,nasılsınız??..

-- İyiyim..Sen kimsin?

-- Jülide...Asım beyin kızı...Nasılsınız,iyi misiniz,Nermin teyze nasıl?..

-- Ben iyiyim..Nermin teyzen nasıl hiç bilmiyorum..Sabah evden çıkarken iyiydi,aradan altı saat geçti,son durumunu bilmiyorum.İstersen eve gidip bakayım,sonra gelip sana haber vereyim.

-- Yok Fikri amca..Ben öylesine sordum..

-- Öylesine sordun?

-- Evet..

-- Yani iyi olup olmaması umurunda değil?.İyi de olsa olur,kötü de olsa olur?..

-- Yok canım olur mu öyle şey Fikri amca?..Ben Nermin teyzeyi severim,iyi olmasını isterim..

-- Yani sevmesen,iyi olmasını istemeyeceksin?..Senin sevdiklerin iyi olsun,sevmediklerin ölsün,öyle mi?.

-- Onu demek istemedim..Ne zamandır görmedim de Nermin Teyzeyi...Pazardan geliyordum...

-- Nerden gelirsen gel,banane!.

-- Muhakkak ki de...Sizi görünce...Armut yer misiniz?..Pazardan aldım,sulu sulu..

-- Armut yemek istesem,market karşıda,gider alırdım!..

-- Peki o zaman...Ben gideyim...Babama selamınızı söylememi ister misiniz?.

-- Yoo,niye ki?

-- Babam sizi çok sever de...

-- Niye?

-- Ne niye??

-- Baban beni niye seviyor?..Ben babana beni sev demedim ki.

-- Hayır yani sizin için çok iyi biri der..

-- Nerden biliyor?..Ne iyiliğimi görmüş??
Ben babana hiç iyilik yapmadım!..Bilip bilmeden insanlara etiket takmayın!

-- Yani demek istediğim...bu akşam da size oturmaya geleceklerdi..

-- Neden?..Sizin evde oturacak yer yok mu?

-- Yani misafir olarak...

-- Misafire ihtiyacımız olduğunu kim söyledi?

-- İhtiyaçtan değil de...Sohbet etmek..Konuşmak için..

-- Hangi konuda konuşacağız?

-- Konu değil de...Yani,havadan sudan..

-- Havaya suya bişey mi oldu?

-- Bişey olduğundan değil de..

-- O zaman niye konuşuyoruz?.

-- Ama Fikri amca bana niye böyle?...Onlara ben demedim ki Fikri amcalara oturmaya gidin diye?..Ben sadece...Ben de sizi çok severim...

-- Beni sevmek için gelip benden izin aldın mı?

-- İzin mi?

-- Kendi başına iş yapma!

-- Ama ben bişey yapmadım ki...Ben...Ben sadece...Ben sizin...yaşınıza da çok saygı duyuyorum...

-- Yaşımdan sanane!.Beni bu yaşa sen mi getirdin?.

-- Tamam o zaman...

-- Ne zaman?

-- Ne ne zaman??

-- "Tamam o zaman" dedin,Tamam olan o zaman,ne zaman??

-- Ben sadece...anlamsız bir cümle söyledim?...

-- Anlamsızsa,söyleme!.

-- Müsadenizle ben gidiyim..

-- Gelirken müsade mi aldın,giderken istiyorsun?

-- Tamam Fikri amca..Hoşçakalın...

-- Benim nasıl kalmam gerektiğine sen karar veremezsin!.

-- Haklısınız..

-- Güle güle!...

...................

-- Fikri?.

-- Ne var?

-- Sen bugün sokakta Asım beyin kızı Jülide'yle karşılaştın mı??

-- Jülide kim?

-- Dedim ya,Asım bey'in kızı.

-- Asım bey kim?

-- Var ya bizim Türkanların üst katında oturuyorlar.Bize gelir giderlerdi..Tanıyosun sen Asım'ı..

-- Eee noolmuş?

-- Asım beyin kızı Jülide'yi bugün hastaneye yatırmışlar.

-- Niye?

-- Birdenbire rahatsızlanmış kız.Hiç bişeyi yokmuş.Bugün pazara gitmiş,eve dönünce evin önünde yığılıp kalmış..Hastaneye götürmüşler..

-- Nesi varmış?

-- Psikolojikmiş dediler..Psikolojisi bozulmuş kızın.Altı ay psikoloji tedavisi görecekmiş.

-- Eee,bana ne bundan?

-- Kıza bugün neler yaptığını,kimlerle konuştuğunu sormuşlar,kız seninle de karşılaştığını söylemiş..Ne konuştunuz kızla?

-- Ne konuşacam?..Nasılsın dedi,iyiyim dedim.Seni sordu,iyi dedim.

-- Hepsi o mu?

-- Başka ne olacaktı?

-- Kıza bişey söylemedin di mi?

-- Ne söyliyecem??

-- Allah Allah?..Durup dururken ne oldu ki birden?..Hayat dolu bi kızdı.Birden bunalıma girmiş,içine kapanmış,kimseyle konuşmuyormuş...

Eminsin değil mi,kızla konuşmadın?

-- Ne konuşacam?

-- Ne bileyim..Kız selam vermiştir,ters bişey söylemişsindir...

-- Ne söyleyecem?

-- Söylersin sen..O zehir gibi dilinle insanı komaya sokarsın..Hayat dolu birini,beş dakkada,hayatı sorgulatıp,intiharın eşiğine getirirsin..

-- Ne getirecem?

-- Getirirsin getirirsin..Muzafferin kızı senin yüzünden karnındaki çocuğu düşürdü..

-- Muzaffer kim?

-- Hatırlamıyormuş gibi yapma...Nasıl konuştuysan kızla,nasıl terslediysen,kız karnındaki bebeğini düşürdü..

-- Düşeceği varmış.

-- Farkında mısın,bizim evimizin dörtbir yanındaki evlerin tamamı boş..Seninle karşılaşmamak için herkes evini boşalttı,başka yere taşındı...Evleri elli liraya kiraya veriyorlar,kimse gelip oturmuyo..

-- Oturmasın.

-- Senin o sivri dilin yüzünden benim ailem de, Annem,babam,kardeşlerim,hiçbiri beni görmeye gelmiyor.Sırf seninle karşılaşmamak için.

-- Ne varmış bende?..

-- Babam beni vasiyetinden çıkardı.Mirasından en az yüz bin lira bana kalacaktı,senin yüzünden o paradan da olduk..

-- Parayla saadet olmaz.

-- İlle herkesin zıddına gideceksin!..Ne diyorlarsa tersini söyleyeceksin!..Herkes yanlış,bitek sen doğrusun!..

-- Belki de öyledir.

-- Tabi..Kesin öyledir...Yanlış,doğru umurunda değil senin,insanları terslemekten zevk alıyorsun..

-- İşine bak.

-- Ne nalet adamsın!

-- Evlenmeseydin.

-- Evlendiğimizde böyle değildin,sonradan değiştin!

-- Değişmeyen tek şey değişim.

-- Mendebur!

-- Yemek hazırlayacak mısın,yoksa yarın akşam iki yemek birden mi yiycez?

-- Hazırlıyorum,patlama!...FİKRİ AMCA
----------------------
"RUH DOKTORUNDA..."

-- Hoşgeldiniz Fikri bey!..

-- Hoşbulduk!

-- Ben psikolog doktor Adnan Zaim..

-- Olabilir!

-- Buyrun Fikri bey,şöyle oturun,rahatınıza bakın..

-- Ben rahatım..

-- Ayakta kalmayın diye dedim..

-- Niye?

-- Peki siz bilirsiniz...Madem ayakta durmak istiyorsunuz?..

-- Ayakta durmak istediğimi söylemedim.
Zaten ayaktaydım.

-- Peki Fikri bey...Siz nasıl uygun görüyorsanız öyle olsun...

-- Öyle olacak tabi..Benimle ilgili kararları ben veririm..

-- Anlıyorum...Fikri bey,bana sizden Hilmi bey sözetti..

-- Hilmi kim?

-- Hilmi bey,eşinizin dayısı,tanımıyor musunuz?..Hilmi bey benim iyi dostumdur..Hilmi bey bana,sizin öfke sorununuz olduğunu söyledi..

-- Yok öyle bişey.

-- Peki o zaman niye bana geldiniz?...Eşinize bir doktora görünmek istediğinizi söylemişsiniz,eşiniz de dayısı Hilmi beye söylemiş,Hilmi bey de benden sizinle ilgilenmem için ricada bulundu..

-- Ben öyle bişey istemedim.

-- Peki niye geldiniz o zaman?

-- Çenesi kapansın diye.

-- Kimin çenesi kapansın diye?.Eşinizin mi?

-- Eşim değil,karım..Eşli pişti oynamak için evlenmedik,yuva kurmak için evlendik..

-- Tamam Fikri bey,sakin olun...Bişey içer misiniz?

-- İçeceğim zaman söylerim.Konuşmasını biliyorum.

-- Pekala...Tedaviye ihtiyacım yok diyorsunuz yani?

-- Yok.

-- O zaman bunu bir sohbet olarak kabul edelim...Ne iş yapıyorsunuz Fikri bey?

-- Buraya iş başvurusuna gelmedim!

-- Tamam....Eşinizin dayısı Hilmi bey bana sizin çok sinirli biri olduğunuzdan,sözlerinizle etrafınızdaki insanları kırdığınızdan sözetti..

-- Ben sinirli değilim,etrafımdaki insanlar çok sakin!.

-- Anlıyorum..

-- Neyi anlıyorsun?

-- Söylediklerinizi anlıyorum..

-- İngilizce söylemedim ki,Türkçe söyledim..Anlaşılmayacak bişey mi var?

-- Kaç yıldır evlisiniz Fikri bey?

-- Niye sordun,madalya mı takacaksın??

-- Eşinizi seviyor musunuz?

-- Seni ilgilendirmez!

-- Evliliğinizde mutlu musunuz?

-- Sanane!

-- Eşinizle herhangi bir cinsel problem yaşıyor musuz?

-- Terbiyesizlik yapma!

-- Fikri bey daha sakin olup,daha olumlu cevaplar vermeyi denemek ister misiniz?

-- İstemem!

-- Peki?...

-- Tamam mı?.Bitti mi?

-- Henüz beş dakika bile olmadı Fikri bey..En azından seansı tamamlayalım..

-- Tamamla!

-- Bana çocukluğunuzdan sözedebilir misiniz Fikri bey?

-- Niye?

-- Bugünkü olumsuz davranışlarınız,çocukluğunuzda yaşadığınız bir travmanın yansımaları olabilir..Eğer o travmayı bulup tedavi edebilirsek,davranışlarınız olumlu yönde değişebilir.

-- Ben çocukluğumda tramvay yaşamadım.

-- Tramvay değil,travma...Yani çocukluğunuzda yaşadığınız,sizi çok etkileyen bir olay bugünkü davranışlarınızın tetikleyicisi olabilir..

-- Ben çocukluğumda kötü olay yaşamadım.Çocukluğum komple kötüydü..O senin dediğin,çocukluğu iyi geçenlere olur..İyi geçerken,arada kötü bişey olursa,ondan etkilenir..Acı patlıcanı kırağı çalmaz..Zaten kötüyse,kötü olmaz.

-- Anlıyorum...Enteresan...

-- Not al bunu..Eksiğini tamamlarsın..

-- Benim eksiğim yok..Dört sene psikoloji okudum.

-- Niye dört sene?.Anlama zorluğun mu var?

-- Lütfen saygılı olun Fikri bey..Ben 18 senedir doktorluk yapıyorum,sizin gibi yüzlerce hasta tedavi ettim.

-- Ben de senin gibi çok doktor tedavi ettim.

-- Fikri bey???...Ben size yardım etmeye çalışıyorum.

-- Sen önce kendine yardım et..

-- Olmuyor ama böyle!...

-- Bırakın bu çocukluğa dönme zırvalarını...Ya benim değil de babamın çocukluğunda yaşadığı bir travma genetik yolla bana geçtiyse?..Babam öldü gitti,nasıl gideceksin onun çocukluğuna?...Not al bunu..Bunun üzerine master yap.Belki Nobel alırsın..

-- Öyle bişey mümkün değil.

-- Nasıl mümkün değil?..Babamın çocukluğunda yaşadığı bir travma,onun bütün karakterini olumsuz yönde değiştirir,onun o değişen olumsuz karakteri genetik yolla bana geçer..

-- Saçmalıyorsunuz!..

-- İnek gibi sadece başkalarının yazdıklarını okumakla olmaz..Doğruyu düşünerek bulursun...Okumuşsun ama boşa okumuşsun!

-- Sen ne biçim konuşuyosun benimle yaa??..Sen kime İnek diyosun?

-- Takke düştü,kel göründü...

-- Bana bak,terbiyeli ol,benim canımı sıkma!

-- Sen zaten kendi canını yeteri kadar sıkıyorsun,o yüzden mi?

-- Manyak mısın kardeşim sen?..

-- Maske düştü,aslına rücu etti!

-- Sittir git,tedavi etmiyorum!

-- Edemezsin,çünkü sen hastasın!

-- Bak Fikri misin nesin,kafana geçiririm şu sandalyeyi.

-- Çok da yakışır..Sandalyeyi kafama geçirirken fotoğrafını çekeyim mi.Çok yakışır sana..

-- Benim sinirimi bozma,karışmam bak!

-- Bence de..Senin hiçbişeye karışmaman,herşey için daha iyi..

-- Ulan ben senin ananı... avradını!..Yeter lan!...Doktorluğuna daaa...hastalığına daaa...Bıktım lan sizden!...

-- Gelme üstüme!..

-- Gelirsem noolur lan?.Gelirsem naaparsın?

-- Kaçarım!

-- Lan?!..Gel lan buraya!..Ulan seni bi yakalıyım!...

............

-- Fikri muayene nasıl geçti?

-- Ne muyanesi?

-- Doktora gittin ya,psikoloğa?..Nasıl geçti?..Ne dedi doktor?

-- Ağır bişey kaldırma dedi..

-- Fikri dalga geçme...Doktorda ne oldu Fikri?..Hilmi dayım aradı,doktor doktorluğu bırakmış.Ne dedin doktora?..

-- Çorabımın teki nerde?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder